DAMAT İBRAHİM PAŞADAN SONRA NEVŞEHİR.
Büyük Türk veziri Damat İbrahim Paşa’ nın ölümüne kadar, Nevşehir, Orta Anadolu’ nun en büyük ticaret ve kültürel merkezlerinden biri haline gelmişti. Yeni bir yerleşme birimi teşkil eden Nevşehir’ e uzak, yakın Türk aşiretlerinden isteyenler göç ederek yerleştiği gibi, Kayseri ve eski ismi ile Melegübü ( Derinkuyu), Gölcük ve fertekte yoğun bir şekilde bulunan Rum ve Ermeniler den de Nevşehir’ e yerleşmek üzere göç edenler olmuştu.
Ermeniler bugünkü Karasoku mahallesinin merkezi bir yeri olan Çekiç çeşmesi civarında, Rumlar ise hava ve manzara bakımından Nevşehir’ in en güzel yeri olan Kahveci dağının doğu kısmındaki sırtlara yerleşmeyi tercih etmişlerdir. Ermeniler bugünkü Karasoku camisi yakınlarında Ermeni kilisesi adı altında büyük bir kilise inşa ederek, kilisenin civarında aşağı yukarı 100 evli bir mahalle meydana getirmişlerdir. Ticari sahada her türlü imkana sahip olduklarından kısa bir sürede bir çok dükkan inşa etmişler, kendilerine özgü okullar açmışlardır.
Kimsenin baskısı altında kalmadan haftanın muayyen günlerinde dini görevlerini yerine getirirlerdi.
Rumlar, yukarıda belirttiği üzere Kahveci dağının doğu sırtlarında Rum baş, Rum Orta ve Rum aşağı olmak üzere üç mahalleyi teşkil ediyorlardı. Rum Baş mahallesinde Meryem Ana Kilisesi ismi adı altında bir kilise ile halen bugünkü İbrahim Paşa ilkokulunda kültür bakanlığınca tamire alınan çanlı kiliseyi yapmışlar, Ermeniler gibi kiliselerine çeşitli gelir kaynakları temin ederek, birçok vakıf, ev, dükkan, v. Vakfederek, kendi geleneklerinin gelişimi için en yaygın bir şekilde çalışmalar, çocuklarının tahsili içim Rum okulu açmışlardır.
Bugünkü kilise önü diye anılan Cumhuriyet yukarı mahalledeki mevkide dükkan, kahvehane ve şimdi ev haline getirilmiş bulunan Gevur hamamı ismi ile anılan hamamı ve hamamın biraz yukarısında halıcılık okulu açmışlardır.
Meryem ana kilisesinin keşişi Marenko, halen kendi ismi ile anılan keşiş suyunun getirilmesini sağlayarak bu çevredeki çeşmelerin yapılmasını sağlamıştır.
Ermeni ve Rumlar dan Doktor, Avukat ve Öğretmen gibi çeşitli meslek gruplarında kişiler yetişmiş, zamanla Nevşehir’ in iktisadi ve ticari durumuna tamamen hakim olmaya çalışmışlarsa da bu hakimiyetlerini gelişen Türk ticareti karşısında Türk tacirlere terk etmek mecburiyetinde kalmışlardır.
Karasoku mahallesindeki Ermeni kilisesi son yıllara kadar mevcut iken imar hareketlerinin gelişmesi nedeni ile yıkılmış, yerine blok apartmanlar yapılmıştır. Ermeni kilisesinin yanında zamanın halk ozanı Aşık Osman adına bir çeşme yapılmışsa da çeşitli araştırmalar sonucunda Aşık Osman deyimlerini gösteren bir belgeye rastlanmamıştır. Ermenilere ait kilise civarındaki dükkanların yıkılmasında hiç dikkati çekmeyen Aşık Osman çeşmesi de kendiliğinden tarihe karışmıştır. Rum mahallelerinin ismi, Cumhuriyetin ilanından sonra Cumhuriyet baş , Cumhuriyet orta, Cumhuriyet aşağı olmak üzere isimleri belediye tarafından değiştirilmiştir. Cumhuriyet mahallesinde bulunan Meryem Ana kilisesi hazine tarafından çeşitli ilavelerle cezaevi haline getirilmiş, son yıllarda cezaevinin başka bir yere taşınması sonucunda boş durmaktadır. İbrahim Paşa ilkokulu avlusunda bulunan çanlı kilisesinin, kilise kısımları yıkılarak okula karıştırılmışsa da çan kulesi halen ayakta durmakta olup kültür Bakanlığınca 1992 yılında onarıma alınarak tarihi bir vesika olması korunmaya çalışılmaktadır.
İstiklal savaşları sırasında suni olarak Anadolu içlerine kadar ilerlemiş bulunan Yunan askerlerinin Haymanaya kadar yaklaşmış bulunması burada bulunan Ermeni ve Rumları şımartarak, Türkler aleyhine yeni bir kampanya başlatmasına sebep olmuşsa da harbin kahraman Türk milleti lehine tecelli etmesi bunları iyice sindirmiş bilahare Rum ve Ermenilerin mücadeleye tabi tutulmasıyla tamamen göç etmişlerdir. Mücadeleye tabi tutulan Rumlardan kalan çok güzel evsaftaki evler, enkazı fiyatına satılarak yıkımcılar tarafından tamamen yıkılmış ve güzel bir mahalle ortadan kaldırılarak, çirkin bir görünüme sahip olan bugünkü yıkıntı yerleri kalmıştır.
Şehrin aşağı kesimlerine hakim bulunan Türkler, bulundukları semtte sayısız dükkan ve hanlar yaptırarak şehrin her bakımdan gelişmesine çok büyük katkıda bulunmuşlardır. O zaman teknoloji bu kadar gelişmiş olamadığından, şehirden şehire nakliyat hayvanlar tarafından hem bu nakliyat hayvanlarının hem de sahiplerinin rahatça yerleşebilmesi bakımından hanlar oldukça geniş yapılıyor ve yolcuların istirahatlerine her hususta dikkat ediliyordu. Her birisi küçük bir mahalleyi andıran hanlar yıkılarak, yerlerine bugünkü binalar yapılmıştır. Nevşehir, Nevşehir çayı ismi ile anılan bir çayın kenarında yukarı tepeye doğru yerleşme merkezi halini aldığından, ilk önceleri borus köprüsü namıyla maruf bir köprüden şehire geçit sağlanıyordu. Bugünkü hömerti mevkisi çevresin de Rumlara ait maşatlık ihata duvarlarında mevcut çok büyük taşlar sökülerek santral ( eski elektrik santralı, bugünkü spor il müdürlüğünün önü) yanındaki köprü inşa edildi.
Eski hükümet binasının eski adliyenin ve cumhuriyet ilkokulunun bulunduğu yer, kapılı mezar namıyla çok büyük bir mezarlık iken imar hareketleri dolayısı ile, mezarlık kaldırılarak hükümet konağı ( bugünkü sağlık meslek lisesi olarak kullanılan), cumhuriyet ilkokulu ve önceleri halkevi olan sonradan adliye binasına çevrilen binalar inşa edildi. İbrahim paşa mahallesinin, teşkil fabrikasının, 20 temmuz ilkokulunun, ve zahire pazarının bulunduğu yer mezarlık iken, bu mezarlıklarda kaldırılarak üzerinde tesisler meydana getirilmiştir.
Nevşehir hakkında yazılan tarihi eserler çoğunluğunda; Nevşehir de İbrahim paşa tarafından ilk yaptırılan eser, Karacami ( Camii Atik) olarak gösterilse de yapılan araştırmalar Nevşehir de İbrahim paşa tarafından yaptırılan ilk eser bugünkü 30 ağustos ilkokuludur. 1714 yılında hükümet konağı olarak kullanılmaya başlanmış, halk hizmetleri burada 1900 yılına kadar devam etmiştir. 1900 yılından 1910 senesine kadar Rüştiye ( Orta) mektebi olarak, 1910 yılından 1925 yılına kadar İdadi ( lise) olarak kullanılmış, 1926 yılında ismi de değiştirilerek 30 ağustos ilkokulu haline getirilmiş ve halen yeniden imar edilerek bu isimde ilkokul olarak kullanılmaktadır.
Görülüyor ki, İbrahim paşa tarafından Nevşehir de ilk inşa ettirilen bina, sözünü ettiğimiz 30 ağustos ilkokulunun eski halidir. Bu okuldan sayısız devlet ve ilim adamları yetiştirilmiştir.